Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerini, başka bir deyişle daha ağır sonuçlara sebebiyet veren ve ayrıca daha nitelikli koşullların gerçekleşmesiyle vücut bulan halllerini düzenler. Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde, dolandırıcılık suçu, kişinin haksız bir menfaat sağlamak amacıyla başkalarını aldatması olarak tanımlanırken, nitelikli dolandırıcılık daha ağır koşullar altında işlenen dolandırıcılığı ifade eder.
Etkin pişmanlık ise, kişinin suç işledikten sonra pişmanlık duyduğu ve bu pişmanlığı göstermek için belirli adımlar attığı durumlarda uygulanabilecek bir ceza hukuku kurumudur. Etkin pişmanlık, suç işlendikten sonra bu suçla ilgili olarak adli makamlarla işbirliği yapılması ve suça ilişkin bilgilerin paylaşılması gibi koşulları içerir. Suçun unsurları oluşmadan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak da mümkün olmayacak, yalnızca gönüllü vazgeçme gibi hususlar gündeme gelebilecektir.
Nitelikli Dolandırıcılık
Türk Ceza Kanunu’nun 157. madde hükmü şu şekildedir:
TCK Madde 157: “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.”
Yine Türk Ceza Kanunu’nun Nitelikli Dolandırıcılık başlıklı 158. maddesi ise nitelikli
dolandırıcılığın çeşitli hallerini düzenler.
TCK Madde 158:
“(1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri
sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle, İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.”
Madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, nitelikli dolandırıcılık suçunun çeşitli şekillerde
meydana gelmesi mümkündür. Bunlardan toplumumuzda en sık karşılaşılanları ise bilişim
sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması ve kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması ve bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle işlenmesi halleridir. Yine kamu görevlisi olarak kendisini tanıtmasa dahi dolandırıcılık suçunun kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle işlenmesi halinde de suçu işleyen kişi TCK 158/1 hükümlerine göre nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılacak, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmedilecektir. TCK 158/1 – (l) bendindeki alt sınırlar saklıdır.
Son olarak 2016 yılında TCK 158’e getirilen 3 numaralı ek fıkra ile TCK 157’de belirtilen suçların
üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde hükmedilecek ceza yarı oranında, örgüt faaliyeti çerçevesi altında işlenmesi halinde ise bir kat artırılacaktır.
Etkin Pişmanlık Kurumu
Etkin pişmanlık, suç işledikten sonra suçlunun serbest bırakılması veya cezasının hafifletilmesi amacıyla vatandaşların başvurabileceği bir indirim hususudur. TCK’da etkin pişmanlık, şu koşulları içerir: Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu 168. maddesinde ayrıntılarıyla ifade edilmiş olup, Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs, yağma başta olmak üzere bazı suçlarda faydalanılabilecek bir indirim mekanizmasıdır.
Buna göre suç tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Soruşturma aşamasının bitmesi sonrası kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce etkin pişmanlıktan faydalanılması halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
Yine TCK 168/3 hükmüne göre ise yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye
verilecek cezanın, birinci fıkraya giren yani kovuşturma başlamadan önce pişmanlık gösterilen hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren yani kovuşturma başladıktan sonra karar verilmeden önce pişmanlığın gösterildiği hallerde üçte birine kadarı indirilir.
Belirtmek gerekir ki, mağdurun zararın tamamının giderilmediği hallerde sanığın/şüphelinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için ayrıca mağdurun rızası aranmakta ve rızası bulunmaması halinde şüpheli/sanık etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanamamaktadır. Bu nedenle zararın tamamının karşılanmadığı ancak mağdurun bu giderimi şüpheli/sanıkile yaptığı görüşmede yeterli bulduğunu ifade ettiği durumlarda bu hususu yazıya dökmek ve bir protokol /anlaşma örneğini yargılamanın aşamasına göre savcılığa yahut mahkemeye sunmak şüphelinin/sanığın faydasına olacaktır.
Son olarak karşılıksız yararlanma suçuna ilişkin de etkin pişmanlık uygulanması mümkün olup karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir.
Etkin pişmanlık çeşitli şekil ve durumlarda faydalanılabilecek bir kurum olup, en sık rastlanan örneği mağdurun zararının giderilmesidir. Ancak, suçun ihbarı, suçun detaylarına suçu işleyen diğer kişi ya da kişilere dair bilgi verilmesi şeklinde de uygulanma alanları bulunmaktadır. Özellikle örgütlü suçlarda etkin pişmanlık hususu failin örgütün diğer örgüt üyelerine ve örgütün işleyişine ilişkin soruşturmaya etki edecek nitelikte bilgi vermesi şeklinde uygulanırken, suçun yardım edeni, azmettireni yahut müşterek faili olan şahısların henüz soruşturma dahi açılmamış iken bizzat suçu yetkililere ihbar etmesi şeklinde de uygulanabilmektedir. Failin gerçekleştirmiş olduğu pişmanlık hareketinin etkin pişmanlıktan faydalanmak için yeterli olup olmayacağı bu gibi hallerde hakimin takdirindedir.
Nitelikli dolandırıcılık suçunda etkin pişmanlık uygulaması, ceza adalet sisteminde suçu
gerçekleştiren kişi ya da kişilerin pişmanlıklarını ifade etmeleri mağdurlarının zararlarının daha işlevsel bir şekilde giderilmesini sağlamaktadır. Bu çalışma, nitelikli dolandırıcılık suçunda etkin pişmanlık uygulamasına dair fikir verme amaçlı olup, belirtilen süreçleri avukat eşliğinde takip etmek mutlaka faydanıza olacaktır.